Blog

PORTEKİZ’DE MASON ALEYHTARLIĞI

in Celil LAYİKTEZ Yazıları

Portekiz’de Hürmasonluğa karşı ilk önemli dava 1743-44 yıllarında Engizisyon Mahkemesinde yargılanan İngiliz vatandaşı, Lizbon’a yerleşmiş ve Locasının Üstadı Muhteremi John Coustos davasıdır. İşkence altında konuşan Coustos, İngiltere Büyük Elçisinin tavassutu ile Ekim 1744’de serbest bırakılmış ve Londra’ya dönmüş, 1746 yılında yayınladığı hatıratında Engizisyon Mahkemesi safahatını aynntıları ile anlatmıştı. Lizbon Engizisyon Mahkemesinin yeni bulunan zabıtlannda Coustos davası ile ilgili bölümde, yazdıklannı aynen teyit eden bilgiler bulunmuştur. Coustos dava esnasında, tekris ritüelini, Hiram efsanesini, Anderson Anayasasını, önemli masonlann isimlerini açıklamıştı. Anderson Anayasa’sındaki Hürmasonun inancını tarif eden “genel kabul gören dinlerden birine bağlı bulunmasının yeterli olması, hangi mezhep ve inancı seçmiş olursa olsun, hangi unvan ve mevkide bulunursa bulunsun, kişinin iyi ve doğru insan olması, veya şeref ve namus adamı olması gerekir” ifadesi nedeniyle Coustos dört yıl hapse mahkum edilmişti. Coustos, İngilizce ve Fransızca yayınlanan bu kitabında Hürmasonluk sırlannı ifşa ederken, bir yandan da Engizisyon mahkemelerinin sorgu ve işkence yöntemlerini de ayrıntılarıyla anlatıyordu.

Öldüğü 1951 yılına kadar Cumhurbaşkanı kalan General Carmona Masondu.(üstte) Salazar’ın (altta) iktidara gelmesi ve 1933 anayasası ile Masonlara karşı hareket başladı. Salazar’ın milisleri tarafından işgal edildi.

Portekiz’de Hürmasonluk Fransız İhtilâli ile özdeşleştirildiğinden, Hürmasonluk liberalizmi destekleyen, din düşmanı ve cumhuriyetçi bir akım olarak kabul ediliyordu. Napolyon 1808-1810 arasında Portekiz’de Hürmasonluk Fransız İhtilâli ile özdeşleştirildiğinden, Hürmasonluk liberalizmi destekleyen, din düşmanı ve cumhuriyetçi bir akım olarak kabul ediliyordu. Napolyon 1808- 1810 arasında Portekiz’i istilâ ettiğinde, Hürmasonlann Fransız askerleriyle işbirliği yaptıklan söyleniyordu. Wellington’un yönettiği İngiliz ordulan Napolyon’a ilk yenilgisini tattırarak Portekiz’i işgal ettiler. Portekiz’de İngiliz hegemonyası 1820 yılına kadar sürdü. Luzitanya (Portekiz) Grand Orient’ı Büyük Üstadı İngiltere himayesindeki mutlak krallığa karşı geldiği için 1817’de tutuklanarak giyotinle idam edildi. Bu olay üzerine devlete karşı komplolar kuran gizli cemiyetlere karşı yasa kabul edildi. Bu dönemde Hürmasonluğa karşı yoğun bir propagandanın yürütüldüğü görülür. 1818’de Frei Mateus Brandâo adındaki keşiş şöyle yazıyordu: “Hürmason tarikatı mensuplarının hayal ettikleri özgürlük ve eşitlik ideallerine ulaşabilmek için, kendilerine tek engel olarak gördükleri gerçek din ve monarşist hükümeti alt etmek üzere, Tann’nın vahiy ettiği dini yıkmayı hedef edinmişlerdir. ”
1820 liberal devrimi ve 1822 anayasasının başında Hürmasonları görüyoruz. 1816-1834 arası iç savaşta mutlakiyetçi lerle liberaller karşı karşıya geldiler. Mutla kiyetçiler Brezilya’nın kaybından Hürmason, Yahudi, ateist ve sefih olan tüm liberalleri sorumlu tutuyorlardı. Mutlak hükümdar Michel “onlar bizi yok etmeden, şeytani masonik ırkını tümüyle imha etmeliyiz” diye beyanatta bulunuyordu. İç savaş liberaller tarafından kazanıldı ve 1910’a kadar Portekiz’i çalkantılı liberal bir monarşi yönetti.
19. yüzyılın sonlarına doğru, Portekiz Hürmasonluğu Fransa’daki cumhuriyetçi ve laik Masonluğun etkisinde kalarak güçlenirken, İskoç ve ezoterik Masonluk’ta büyük bir gerileme yaşandı. Kilisenin sosyal programlan ve

Karanfil Devrimi esnasında, Portekiz’de
aktif Mason sayısı yüzü geçmiyordu.
Başkan Spinola, onlardan birini,
Mârio Soares’i, demokrasiye geçişte
hükümeti kurmakla görevlendirdi.

Hıristiyan Demokrat siyasetin güçlenmesi ile Mason Düşmanlığı Katolik uyanışın motoru oldu.
Tüm tarihçilere göre, 5 Ekim 1910 devriminde Portekiz Grand Orient’mın rolü kesin olmuştur. 1925 yılma kadar 7 Cumhurbaşkanından üçü, milletvekili ve senatörlerin üçte biri, Mason’du. Portekiz’li muhafazakâr siyasetçilerin basınla rında, Hürmasonluğun Portekiz’in Hıristiyan köklerini yok etmeğe çalıştığı iddia ediliyordu.
1926-1974 arası askeri dikta rejiminin başlannda, orduda çok sayıda Mason subayın bulunmasından dolayı antima sonluk ani bir çıkış yapamamıştır. Öldüğü 1951 yılına kadar Cumhurbaşkanı kalan General Carmona Masondu. Salazar’ın iktidara gelmesi ve 1933 anayasası ile Masonlara karşı hareket başladı. Lizbon Hür mason Sarayı 1939 yılında Salazar’ın milisleri tarafından (Portekiz Lejyonu) işgal edildi ve bu işgal 1974 Karanfil Devrimine kadar sürdü.

Karanfil Devrimi esnasında, Portekiz’de aktif Mason sayısı yüzü geçmiyordu. Başkan Spinola, onlardan birini, Mâri o Soares’i, demokrasiye geçişte hükümeti kurmakla görevlendirdi. Mason Sarayı sahiplerine iade edildi. Günümüze kadar 80 Loca kuruldu, Kardeş sayısı 2000’i buldu.

Derleyen: Celil Layiktez
Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 83

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *