Blog

Franco’nun Antimasonik Tutkusu II

in Celil LAYİKTEZ Yazıları

HÜRMASONLUK VE İSPANYA İÇ SAVAŞI: 2

Franco’nun Salamenca’da, antimasonik müzede sergilenmek üzere, yaptırdığı Loca’nın Doğusu.

Franco’nun Salamenca’da, antimasonik müzede sergilenmek üzere, yaptırdığı Loca’nın Doğusu.

İspanya İç Savaşı, ufukta gözüken 2. Dünya Savaşı’nın öncüsü oldu ve bu iç savaşta, savaşan iki taraf da, basımlarına inanılmaz boyutta zulmetti. Böyle şiddetli süreçlerde, genelde olduğu gibi, orta yolu seçenler kenara itildi ve aşırı uçlar iktidarı ele geçirdi. 15 Mayıs 1937 günü Mason Başbakan Largo Caballero istifa etti, yerine Mason olmayan Dr.Duan Negrin geldi. Negrin 31 Mart 1939’a kadar başbakan oldu. Bu son hükümet komünistlerin denetimindeydi.

Matthew Scanları
Franco 18 Temmuz’da, Sa-lamanca Milli Radyo- su’nda, askeri ihtilâlin ilk

Aynı Loca'nın Batısı'ndan bir görüntü,

Aynı Loca’nın Batısı’ndan bir görüntü,

yıldönümünü kutladı. Ko-nuşmasında, “Komünistlerin kilise yakmalarından, iş adamlarını öldürmelerinden ve yabancı güçlerle Locaların ülkeye müdahalesinden” şikâyet etti; Mason generalleri kararsızlıkla suçladı, ve ihtilâl öncesi Diego Martinez

Barrio’nun barış tekliflerini “Loca- lar’ın ihaneti” olarak nitelendirdi,

Franco, Kasım ayında, Ispanyol gazeteci Nena Belmome’ye hareket tarzını izah etti:

“Ispanya Cumhuriyeti kendini baskı altında buldu, Liderlerin ço­ğu Mason’du, Grand Orient’a kar­şı olan sadakat borçları ülkelerine karşı olan görevlerinden önce ge­liyordu, Kanımca, Hürmasonluk, uluslararası gücüyle, Ispanya’nın siyasal iflasının baş mimarıdır; Calvo Sotelo’nun öldürülmesi de,

Cenevre’deki Hürmasonluğun genel sekreteri tarafından emre­dilmiştir,”

Cumhuriyetçi hükümet Barcelo- na’nın kuzeyine çekilmişti, ve bir yıl içinde Franco ‘nun güçleri bu kenti muhasara etti, Ocak 1939’da Cumhuriyetçilerin son direniş nok­taları tek tek düşmeye başladı, 27 Şubat 1939’da Ingiltere Başbakanı Neville Chamberlain, Franco hü­kümetini tanıdı, Cumhurbaşkanı Manuel Azatla görevinden istifa et­ti, Bir ay sonra Milliyetçiler Madrid’e girdi ve Franco savaşın sona erdiğini ilân etti.

Oysa savaş Franco için sona er­memişti. Mart 1940’da Franco Ko­münizmi ve Hürmasonluğu yasakla­yan bir kararname yayınladı.

Hürmasonluğa ait her türlü mül­ke derhal el konacak ve her Ma­son’a en az 12 yıl hapis cezası veri­lecekti, Her “mason” veya “komü­nist” iki ay içinde bu bağlılığını itiraf edecek ve özel mahkemelerde yar­gılanacaktı, 18° nin üzerindeki Ma­sonlara ağırlaştırıcı hükümler uygu­lanacaktı. Genelde bunlar idama mahkûm edildi.

Diego Martinez Barrio gibi bazı Masonlar kaçabildi, bunlar gıyaben ölüme mahkûm edildiler. Kaçama- yanlardan Katalonya Başkanı ve işçi Partisi’ni (POUM) organize eden Luis Companys, Fransa’da Gestapo tarafından yakalanarak Ispanya’ya iade edildi ve orada kurşuna dizildi,

Franco’nun tutkusu

Franco, Salamanca’da bir ma- sonik mâbedi inşa ettirdi. Do­ğu’da siyah peçeli üç manken kö­tülüğü remzediyordu, Mabet bir antimasonik müzede sergilendi, ancak müze genel halka açılmadı Günümüzde bu mabet, Ispanya îç Savaşı ile ilgili arşivlerde yer almaktadır,

17 Temmuz 1943’te Franco üç or­du komutanına, bir masonik komplo­nun ortaya çıkarıldığını bildiren gizli bir mektup yolladı. Franco’ya göre “Komplo, şimdiki Kral Juan Carlos’un babası, tahtın varisi Don Juan de Bourbon’un tahta çıkarılması ile kraliye­tin geri getirilmesine yönelikti; bu du­rum da, Ispanya’yı iç savaş öncesi ka­osa geri götürürdü.” Franco bu mek­tupta tekrar tekrar “dış mahreçli güç­leri” suçluyordu.

Bir kabine toplantısında da Fran­co, “İngiltere’de on beş milyon Mason’un bulunduğunu, ve bunların iş­çi Partisi”nin lehinde oy kullandıkla­rını” vurguladı.

Franco, Doğu cephesinde Hitler’in mutlaka galip geleceğinden şüpheli olduğundan, Alman Büyükelçisi’ne Is­panyol Mavi Tümenim geri çağıraca­ğım bildirdi. Ancak iyi münasebetleri devam ettirmeyi istediğinden, Bolşevizm ve “Jüdeo Masonluk” a karşı mü­cadelesini sürdüreceğini de, bu ara­da, söyledi.

11 Eylül 1945’te Madrid’de, Franco, Faşist Parti’nin eylem kolu olan Falanj’m Kadınlar Kolu’nun toplantısında yaptığı konuşmada, “Marksist Materializm’i parçala­dık, Masonluğun etkisini kırdık, uluslararası basını ve dünya politi­kacılarını kontrol eden ‘masonik süper devlet’ in şeytani eylemleri­ni bitirdik” dedi. Franco, konuş­masına “Dünyayı Hıristiyanlaştırma yolunda yürüdüklerini ve as­kerlerinin Tanrı’mn askerleri ol­duklarını” ilâve ederek, ispanya’nın bu mücadelesini Haçlı Seferleri’ne benzetti.

Jakin Boor
14 Aralık 1946’da Franco, Jakin Boor takma adıyla Madrid’de yayınlanan Falanjist günlük gazetesi Arri­ba (İleri) için kırk dokuz makale yazdı. “Masonluk ve Komünizm” başlıklı ilk makalesinde, Franco şöyle yazıyordu:

“Ispanya’ya karşı organize edi­len uluslararası kampanya iki keli­me ile izah edilebilir: Masonluk ve Komünizm… Bu iki kötülüğü top­raklarımızdan söküp atmalıyız.”

Franco’ya göre, her ne kadar birbirlerine karşı ölümcül düşman olsalar da, Hürmasonluk ve Komü­nizm Ispanya’ya karşı ittifak için­deydi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Norveç’ti Trygve Lee, Belçika Meclis Başkanı Paul-Henry Spaak, sürgünde yaşayan eski İs­panya bakanlarından Jose Giral, hep gizlice Moskova’nın emrinde çalışan 33 dereceli Masonlar’dı ve yalnızca bu nedenle, Birleşmiş Mil­letler açık oturumunda Ispanya’yı mahkûm etmişti.

Franco, büyük bir saflıkla tak­ma adının gerçeğinin anlaşılma­yacağına inanıyordu. 1949’da, ma­kalelerinin İngilizce’ye çevrilmesi istedi. Ancak, Dışişleri Bakanı, özellikle ABD Başkanı Harry Tru- man’m 33 dereceli bir Mason ol­duğunu hatırlatarak, bunun akıllı bir adım olmayacağına kendisini ikna etti. Oysa Washington çoktan şifreyi çözmüştü.

Yine de, zaman zaman Franco antimasonik yazılar yazmaya de­vam etti. 1950’de, Madrid’de tele­vizyonlara verdiği bir mülakatta, “Masonların kötülüğünden ve na­sıl BBC’yi kontrol ettiklerinden” bahsetti.

1952’de de, makalelerini Maso- neria adını verdiği bir kitapta ve tekrar Jakin Boor takma adıyla ya­yınladı. Bu arada, kitabın okunması

nı önlemek üzere, Masonların tüm kitapları satın aldıklarına inandı.

Ömrünün sonuna kadar, Franco paranoid ve takıntılı bir psikoloji ile yaşadı. 1959’da, gizli polis Mauricio Carlovilla Anti-Espana admda bir kitap yayınlayarak, kralcılara saldır­dı, bu arada da tahtın varisi Don Ju­an de Bourbon’un Mason olduğunu iddia etti. Franco kitabın yayınlan­masını onayladı, zira kendisi de Don Juan’ın Masonlukla lekelenmiş olduğuna inanıyordu.

20 Aralık 1973’te, hükümet başkanı, Amiral Carrero Blanco, Bask’lı ayrılıkçı grup ETA tarafın­dan öldürüldü. Franco, üzüntü içinde, bir süre inzivaya çekildi. Bu arada çevresindekilere cina­yetin Masonlar tarafından, öç al­mak üzere, tertiplendiğini söylü­yordu. Leo Farraro’nun yazdığı ve 1986 yılında yayınlanan “El Ul­tima Protocolo – Las Claves Sec

retas de Sionismo Mundial” (Son Protokol – Dünya Siyonizm’inin Son Anahtarı) adlı kitabında bu iddiaya tekrar yer verilmektedir.

Ölümünden önce, 1 Ekim 1975 tarihinde, halkı ile vedalaşan gö­zü yaşlı Franco, büyük bir kalabalığa yaptığı konuşmada, Ispan­ya’nın en büyük iki düşmanının tekrarladı ve Avrupa Ortak Pazan’nın bir “sol kanat – Hürmasonluk” ittifakının marifeti olduğunu ekledi.
20 Kasım 1975’te Franco öldü. Juan Carlos de Bourbon’un kral olmasıyla barış içinde, anayasal demokrasiye geçiş başladı. Seçimlerde seçmenler sağın adaylarına oy vermeyince, kral bunun bir “Yahudi – Hürmason – Komünist” propagandası sonucu olduğunu ifade etti.
1979’da Cesar Casanova, “Manual de urgencia sob- re el sionismo en Espana (Ispanya’da Siyonizm’in acil el kitabı) adlı eserinde, tüm bu olanların Protocols of the Elders of Zion’da (Sina İhtiyarlar Heyetinin Protokolleri) öngörüldüğünü yazdı.
1981 yılında bir askerî darbe liberal demokrasiye dönüşü engellemek istedi. Garip bir şekilde, aynı yıl, Franco’nun Masoneria adlı kitabı yeniden yayınlandı, ancak bu defa kitap Franco’nun kullandığı takma ad yerine kendi adıyla ve “Franco Milli Vakfı” tarafından yayınlandı.
Günümüzde Hürmasonluk Is-panya’da yeniden rahatça çalışabil-mektedir. 1987 yılında İngiltere Bir-leşik Büyük Locası, Ispanya Büyük Locasını tanıdı. 3 Mart 2001’de Ispanya Grand Orient ’ı Büyük Lo- ca’ya katıldı ve böylece Ispanya Hürmasonluğunun bu en karanlık dönemi son buldu.
Kitap kapaklan: Profesör Ferrer Benime- li/CEHME, Zaragoza
m Matthew Scanlan MA, Barselona’da, 18 nu-maralı Duke of Wharton Araştırma Locası ile, Sara- gosa’da Centro Estudios Historicos de la Masoneria Espanola’nm üyesidir.

1979'da yayınlanan bu kitaba göre "İspanya'nın bu yeni demokrasisinde vuku bulan tüm olumsuz olaylar Sina ihtiyarlar Heyeti Protokolleri adındaki kitapta öngörülmüştü". Bu kitabın antisemit bir uydurma olduğu dünyaca bilinir.

1979’da yayınlanan bu kitaba göre “İspanya’nın bu yeni demokrasisinde vuku bulan tüm olumsuz olaylar Sina ihtiyarlar Heyeti Protokolleri adındaki kitapta öngörülmüştü”. Bu kitabın antisemit bir uydurma olduğu dünyaca bilinir.

Celil Layiktez
Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 62

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *